''If you want the rainbow, you have to deal with the rain''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

29 Ocak 2015 Perşembe

Haftanın Şarkısı / Song of the Week (8)

Bu haftanın şarkısı fenaaaaaa...

Haftanın değil yılın şarkısı demek daha doğru olur.

Biliyorum siz de çok seviyorsunuz.

Çoooook seviyorsunuz.

Karar veremediğim için her halini koyuyorum buraya. 

Siz de hepsini dinleyin.

Sonra başa sarıp bir daha dinleyin.

Sonra bir daha...
Bir daha...
Bir daha...






28 Ocak 2015 Çarşamba

Karışık Ufacık Tefecik Alışveriş


Hepsi birbirinden uygun fiyatlı olan ufak tefek şeylerden oluşan karışık bir alışveriş yaptım. Hemen yazayım dedim.

> Watsons dan bu ay indirimde olan Balmi lerden aldım. Daha önce hiç Balmim yoktu ve açıkçası tek kelimeyle nemlendirmesine bayıldım. Ay bitmeden farklı bir çeşidini daha alacağım.

> Çantama atmalık bir paket alkolsüz ıslak mendil. Üzerinde Bunnie nin olması da cabası =)

> Concealer kullanan birisi değilim ama elimde gereksiz sayıda concealer var. Hiçbirisini gözlerimde kullanmaya değer bulmuyorum. Bu yüzden çok methedilen Garnier'in göz BB kremini aldım. Yüzümde de sadece BB krem kullandığım için umarım memnun kalırım. Tek sıkıntı en açık rengini almama rağmen sanırım bir parça koyu kalacak tenime. Bakalım...

> Gratis'e Maybelline rujların çok övülen Coral Ambition rengini almaya gittim ama bulamadım. Sorun değil, pek de duyulmamış Lust for Blush rengine aşık oldum. Kaptım çıktım =)

> Koton ojeleri hem çok uygun, hem yapısı şahane hem de renkleri. Bu bakır tonlarında simli ojeye bayıldım.

> Victoria's Secret meşhur indirimi malumunuz. Herşey o kadar şekerli kokuyor ki (koku hassasiyetimden bahsetmiştim) hiçbir şeye elimi süremedim. Elim boş çıkmak da istemedim bi lipgloss kaptım. Aman allahım iyi ki almışım gidip bir tane daha alacağım. Kokusu ve tadı (evet tadı) inanılmaz! Ayrıca yapış yapış değil. Ve ayrıcccaa tüpün içi kat kat farklı tonlarda gloss la dolu. Kullandıkça tüpten farklı renkler çıkıyor. Mesela benimki önce pembe bir gloss ardından daha açık tonda simli bir gloss şeklinde.

> H&M in merak edilen balmlarından passion fruit olanını aldım.

> H&M allıklarını merak ediyordum. Mercan tonlarında aldım.

> Yine H&M den kaş kiti aldım. Bu konuda heyecanlıyım. Açıkçası şimdiye kadar sadece kaş kalemi kullandım. Kaşlarım çok seyrek ve sapsarı. Farlarla doldurunca çok yapma duracağından korkuyorum. Bu yüzden pahalı bir ürüne para vermeden önce böyle uygun bir ürünle deneme yapmayı, elimi alıştırmayı daha da doğrusu becerebilir miyim görmeyi istedim =)


Alışverişim böyle kukiler. Siz neler alıyorsunuz bu aralar? 

Kendinize iyi bakın...

Review: Soo Pomegranate Essence Mask


Malumunuz son günlerde hayatım karmaşık, yazmakta zorlanıyorum.
Bunca işin gücün arasında elimdeki maskelerden birisini yaparak yarım saatliğine cildimi tatile çıkardım =) Gerçekten ortalık o kadar karışık ki kimi zaman cildime sürecek hiçbir şey bulamıyorum.

Bu maske Kore'den yaptığım alışverişlerden birisinde hediye olarak gelmişti. Hangisi hatırlayamadım :/
Elimde çok sayıda sheet mask var ama bunun üzerindeki 'make your tired skin moisturized' ibaresi hemen gözüme takıldı ve bunu seçtim =)

Gratis ve Watsons'da satılan maskelerin çoğunu denemiş birisi olarak söylüyorum ki bu maskenin nemlendirme potansiyeline bayıldım.
Son günlerde cildim aşırı kuru (her zamanki gibi) ve kabuk kabuk. Cildime maskeyi ilk koyduğumda cildimin en kuru noktalarında bir yanma oldu ve açıkçası korktum. Aman bana alerji mi yaptı aman kaldırsam mı yüzümden derken baktım 10 dk geçmiş ve yanma hissi kaybolmuş. Ben de sonuna kadar direndim =)

Neticede iyi ki direnmişim. Bayıldım maskeye. Çok bilindik bir marka olmadığını biliyorum, dolayısıyla özellikle arayıp sipariş de vermem ama gönderen olursa hayır demem =)

23 Ocak 2015 Cuma

Umutsuzluk...

İşten güçten başımı kaldırıp, bir de bilgisayarımı bulup yazı yazmaya vakit ayırabildiğim için çok mutluyum ^^

Merhaba kukiler.

Bugün aslında beni yazmaktan az da olsa soğutan, biraz umutsuzluğa düşüren bir konudan bahsetmek istiyorum.

Yeni bir blogger olduğum malumunuz. Yine de kendimi ister istemez başka bloggerlarla kıyaslıyorum. Blogum okunuyor, istatistiklerden bunu takip edebiliyorum. Ama nedense yorum atan da takip eden de çok az. Bazı bloglara bakıyorum 10-15 tane yazısı anca var ama yüzlerce takip edeni var. İşte bunu anlayamıyorum, kafam basmıyor.

Sanırm blog yazma konusunda yeteneksizim. =(

Üzülüyorum...

Acaba benim bilmediğim, bloggerların kendini ve yazdıklarını tanıttığı, birbiriyle tanıştığı başka bir platform mu var?

Başka bir mevzu da yine yeni bloggerlardan okuyorum ki işte birileriyle tanışmışlar arkadaş olmuşlar falan. Açıkçası burda biraz kıskançlık devreye giriyor. Ben de blogum vasıtasıyla güzel insanlarla tanışmak, güzel dostluklar kurmak istiyorum ama bu kadar kısa bir sürede bu nasıl yapılabilir ki?

Yapılabiliyor da sorun mu bende???

Neyse canlar... Eğer bana yardım edebileceğiniz bir nokta varsa seve seve dinlerim sizi. Paylaşımlarımı nasıl daha çok insana duyurabilirim, nasıl insanların yazdıklarımla ilgili fikirlerini daha çok belli etmesini sağlayabilirim ve nasıl blog camiasındaki güzel yazarlarla tanışıp güzel arkadaşlıklar kurabilirim?

Yoksa tüm düşündüklerim saçma bir paranoyadan mı ibaret???

Söz yine sizde kukiler. Ama yine yorum yazmazsanız naparm ben??? Yorum yazmak istemiyorsanız mail atın bana. Fikirleriniz ve tavsiyeleriniz çok ama çok önemli!

Kendinize iyi bakın...

22 Ocak 2015 Perşembe

Haftanın Şarkısı / Song of the Week (7)

İşim cidden başımdan aşkın. Ev almış başını gidiyor. Eşyalarımı bulamıyorum, geçen laptopumu kaybettim, hatta kimi zaman oturacak yer bile bulamıyorum =)

Post yazmak çok zor ama haftanın şarkısı köşemi es geçemezdim.

Bunca iş yaparken bana motivasyon sağlayacak bir şarkıya ihtiyaç duydum bu hafta =)

Popomu sallaya sallaya hem söyledim hem temizlik yaptım, ev topladım =)

Spica en sevdiğim hatta tek sevdiğim kız grubu. Grup haline mükemmel br koordinasyon varken tek tek de şahane seslere sahipler. Gerçekten çok seviyorum bu grubu.

Sizi you don't love me ye davet ediyorum.


19 Ocak 2015 Pazartesi

Ufak Haftasonu Alışverişim

Bilenler bilir, haftasonu Gratis'te belirli markalarda büyükçe bir indirim vardı. 

Kısa süreli bir alışveriş diyetine girdiğimden hiç birşey almamam gerekiyordu ama tabii bu indirimde The Balm gibi bir marka olunca dayanamadım. 

Hazır dışarı çıkmışken ufak tefek birkaç bişey daha aldım. Bakalım neler almışım.


Öncelikle fotoğrafların yamukluğu için özür dilerim biliyorum çok salak görünüyor =) Ama anlayamadığım bir sebeple düz olan fotoğraflar buraya yüklenince yan görünüyor. Yüz kere denedim kafayı yemek üzereyim sanırım artık, pes ettim!

Yukarıda gördüğünüz Gratis alışverişimi tam 3 farklı mağazadan yaptım. İlk girdiğim Gratis'ten ihtiyacım olduğu için ucuz bir cımbız ve sadece meraktan aldığım ne işe yaradığını bilmediğim eklipsin yelpaze fırçasını aldım =) Balm Shelter'ın en açığı hariç tüm renk tonları vardı o yüzden alamadım. The Balm Schwing eyliner aldım. The Balm Maryloumanizer tabii ki yoktu.

Ayrıca burdan Essence'in inci tonlarındaki tekli farını aldım. Yalnız şöyle bir durum yaşadım. Stantta tekli farların altında 6tl den 3tl ye düşmüş olduğunu gösteren bir yazı vardı. Ben de bu rengini beğenip aldım. Kasada ise indirim görünmedi. Benim de cimriliğim tuttu 6tl vermek istemedim =) Yok yok cidden tekli farlara para vermeyi pek sevmiyorum. Neyse ben kasada ürünü geri vermek isteyince birden müdür falan geldi. Olayı çözmek istediler, ulan dedim noluyo =) Meğersem indirimi gösteren ilanın altında ufacık ürün kodları yazıyormuş, indirim 1-2 renkle sınırlıymış ve ben bunu görmemişim. Sadece yanlış anlaşılma oldu diye bana ürünü algıladığım fiyatla sattılar bir de üstüne özür dilediler. Yani aslında ben yanlış okumuşum ama yanlış anlaşılmaya müsait bildirim yüzünden onlar hatalıymış gibi davrandılar. Kısacası çok ama çok memnun kaldım. Zaten devamlı alışveriş yaptığım bir yer ama artık içim daha da rahat. Teşekkür ediyorum =))

Neyse efendim devam ediyorum.

İkinci girdiğim Gratis'te Balm Shelter'ın en açık tonunu buldum aldım. Maryloumanizer yoktu.

Üçüncü girdiğim Gratis'te Maryloumanizer yoktu.

Dördüncü girdiğim Gratis'ten Marylou aldımmmm!!! =))
Evet doğru okudunuz, yaşadığım semtte 4 ayrı Gratis'i gezmek zorunda kaldım Marylou bulmak için. Ama sonunda zafer benim oldu =))


Sonra attım kendimi Rossmann'a. 
Alterra'nın yüz temizleyicisini bayılarak kullanyıorum. İndirimde makyaj temizleyici mendillerini görünce yapıştım. Rival de Loop Yound'da indirim vardı ama şahane iki oje dışında birşey bulamadım malesef. Essence'den iki tane kalem göz farı aldım. Birisi göz pınarlarına uygulanacak bir beyaz diğeri de sedefli fındık kahve tonlarında. Son olarak da ucuz sıradan bir far fırçası aldım.


Burada her ne kadar paylaşmasam da tam bir kırtasiye manyağıyım! Ayrıca kendi çapımda resim de yapıyorum. Her cins boya bulmak mümkün evimde =) 
Yine Rossmann da bu kalem seti 3.5tl ye düşmüştü. Hem de çift taraflı! Tabii ki kaptım!


Bir de Bath and Body Works e uğrayıp indirimden faydalanarak bir mum aldım kendime.

Açıkçası benim BBW il ilişkim biraz sıkıntılı. Biliyorum ki tüm blogger lar bayılıyor, semtinde-şehrinde olmayanlar vahlanıyor ama ben malesef pek de sevemedim kendisini. Öncelikle güzel kokulara bayılan bir tipim ama koku konusunda aşırı seçiciyim. Ağır kokular, tarçınlar, yoğun şekerli esanslar hiç bana göre değil. Fresh ve çiçeksi kokuları seviyorum. BBW o kadar çeşitli kokularla dolu ki kapısının önünden bile geçerken midem bulanıyor bazen. Ama tabii ki o rengarenk stantlar, ürün eşitliliği, büyük indirimler zaman zaman beni de etkiliyor.

Bu alışverişimde de kendime uzun zamandır bir mum almak istediğim için indirimden faydalanmak istedim. Küçük mumların 3 tanesi 25tl şeklinde bir kampanya vardı, ben de 3 tane alayım dedim. O kadar çok çeşit var ki... Ve o kadar büyük bir kısmı ağır kokuyor ki... Hangi mumu seveceğimi anlayana kadar midem bulandı neredeyse kusacaktım dükkanın ortasına :/ Gerekten bana göre değil o kokular. Tam vazgeçecektim ki bu mükemmel çiçeğimsi pudramsı koku hayatımı kurtardı. Burnuma dayayarak kasaya gittim ve 3 yerine sadece 1 mum alarak mağazayı terkettim :(

Biliyorum ki bunu okuyanlar çok garipseyecektir bu durumu. Çünkü herkes devamlı BBW ü övüyor ve oradan alışveriş yapıyor. Dediğim gibi ben de bazen kapılıyorum ama genelde ordan alışveriş yapma aşaması benim için zor geçiyor.

Neyse canlar cananlar... Gördüğünüz gibi böyle ufak sayılabilecek bir alışveriş maratonu yaşadım. Açıkçası indirimsiz alışverişi pek sevmediğim için bu tarz yazıları hem yeni ürünleri tanımak hem de indirimleri takip etmek açısından faydalı buluyorum. Umarım sizin de hoşunuza gider.

Sizler de bana alışverişlerinizden bahsederseniz çok sevinirim =)

Not: Evimizde büyük çaplı bir tadilat dönemine girdiğimizden bu günlerde post yazmakta çok zorlanıyorum, brir süre daha böyle olacak sanırım =( Zaten bir yere gidemeyip hiç birşey izleyemediğim için de yazacak birşeyim yok malesef =( 







15 Ocak 2015 Perşembe

Haftanın Şarkısı / Song of the Week (6)

Aıkçası FTIsland sevmem arkadaşlar. Cidden sevmem.

Ama böyle bir şarkı var mı?

Hiç anlamadığım kısımlarında bile (ki hemen hemen tamamı) böğrümden ağlamak geliyor.

Şahsen aşk acısı çekiyor olmasam da, tam aşk acısı çekenlerin isyan ve özlemle dinleyebileceği bir şarkı olduğunu düşünüyorum ^^

Bu hafta devamlı devamlı devamlı! dinledim.
Mükemmel!


14 Ocak 2015 Çarşamba

Manga Okumak

Uzun süredir Asya sinemasının bir takipçisi olarak anime izlemeye başlamam neden bu kadar uzun sürdü ben de bilemiyorum.

Henüz izlediğim anime sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, bu sayının çok da artacağını zannetmiyorm zira izlenecek dizi sayısı almış başını giderken öncelik tanıyacağım anime sayısı birkaç tane.

Herşeye  rağmen söylemeliyim ki Vampire Knight kalbimde yerini sağlamlaştırmış, hayranlıkla izlediğim ve hala etkisinden çıkamadığım favori animem konumunda, en yakın zamanda postunu yazmak istiyorum.


Gerçek olmasa da Kuran Kaname'ye bayaa bayaa aşığım (ergen mode:on)


Hal böyle oluncaaaa dedim ki Melly, bir an önce Vampire Knight mangalarını okuman lazım. Keza bir şeyi sevdim mi b.kunu çıkarmaya bayılırım şahsen. Filmi, dizisi, kitabı sonra efendim oralarda oynayan kişilerin diğer filmleri ve dizileri, soundtrack albümler ve sonrasında o filme/diziye ait temalı ürünler falan derken kustururum adamı.

Kitabevinde manga bölümüne adım atınca (online kitap alışverişinden pek haz almıyorum, kitaplara dokunmayı, incelemeyi seviyorum) izlemeyi planladığım ve dünyada en sevilen animelerden birisi olan Death Note un mangaları gözüme ilişti. 


Acaba dedim, filmi izlemeden önce mutlaka kitabını okumalısın teorisi manga-anime ikilisi arasında da geçerli midir? Sonra nasıl olduysa orasını hatırlamıyorum birkaç dakika sonra elimde Death Note un ilk kitabıyla ve bazı başka ıvır zıvırlarla birlikte kasadaydım bile ^^


Henüz 2 gün geçmeden, kitap okumaya adam akıllı vakit bile ayırmadan hooop bitti manga. Bildiğin gazetenin karikatür köşesini okuyormuş gibi oldum. Su gibi aktı gitti anlamadım ne olduğunu. 

Manganın bölümlerini bittikçe almaya dayanamayacağım için geri kalan 11 kitabı tek seferde almayı düşünüyorum. Şanslıyım ki mangalar çok da pahalı değil. 

Uzun lafın kısası, manga mükemmel ötesi birşeymiş. Death Note daha da mükemmel ötesi birşeymiş. Biter bitmez animesine başlarken Vampire Knigth'ın mangasını da unutmayacağım ^^


12 Ocak 2015 Pazartesi

Review: Good Things Manuka Honey Daily Moisturiser

Aslında bu nemlendiriciyi çooook uzun zaman önce heyecanla almıştım ama dolabımın çok arka raflarında kaldığı için yorumlamayı unutmuşum açıkçası =)

Bir zamanlar bu blogger arkadaşınız Melly hayatının nemlendiricisiyle henüz tanışmamıştı (o nemlendiricinin yorumu yakında gelecek). Sağdan soldan bulduğu tüm nemlendiricileri alır, şu zavallı kuru cildini yumuşatmaya çalışırdı.

İşte Good Things'in bu kremi de onlardan sadece birisi =)

This product is just one of countless products that I have tried to moisture my very very dry skin since I found my one and only beloved moisturiser ^^ (review is soon)


Ürünün çok güzel bir kutusu da vardı ama tamamen unuttum ve çöpe attım sanırım.
Kremin içinde arı sütü ve balmumu bulunuyor. Yoğun nemlendirme, yaşlanma etkilerinden koruma ve yenilenme vaadediyor.

There was also a box but I totally forgot and put in the trash.
It contains royal jelly and beeswax. It promises deep hydration, youth protection and renewed looking.


Ürün neredeyse tamamen doğal ürünlerden yapılmış ve bir çok zararlı kimyasal barındırmıyor ki adı olan Good Things de buradan geliyor.
Çok ama çok yoğun bir bal kokusu var içerisinde. Kokuya duyarlı olanların kesinlikle hoşuna gitmeyeceğini düşünüyorum.
Kremin yapısı oldukça yoğun, kesinlikle akışkan değil ama yumuşacık. Eğer etrafınızda bir bebek varsa veya çocukluğunuzdan hatırlıyorsanız şöyle diyebilirim; kıvamı tamamen Popolin gibi =))

This product is alost made of only natural ingredients and free from harmful chemicals which leads us to the brand: Good Things.
There is a very strong honey scent. I think if you are sensitive to smell, you probably dont like it at all.
The formula is very thick, ot liquid at all but very sotf.


Benim deneyimime gelince.... Uzun bir süre çok kaliteli bir ürün olduğuna güvenerek ısrarla denedim. Ama gerçekten hiç mi hiç sevemedim. Cildimi çok kuruttu. sabah kalktığımda pul pul ve gergin bir yüzle uyandım. 
Tek sevdiğim şey kokusu oldu. Gerçekten harika bir kokusu var, neredeyse parfüm kadar da kuvvetli.

Uzun zamandır üzülerek bu ürünü el kremi olarak kullanıyorum, ziyan olmasını istemedim. Ama şok içerisindeyim! Bu mükemmel bir el kremi arkadaşlar. Şu anda üretici firmanın ambalajda falan hata yaptığına, ürünün aslında el kremi olduğuna tamamen kendimi inandırmış bulunmaktayım =)

Özet olarak bir daha asla yüz nemlendiricisi olarak almam. El kremi olarak inanılmaz olsa da fiyatının fazla olduğunu düşünüyorum. Tabii ki benim yorumlarım tamamen kişisel. Sizin cildinize çok farklı bir etkisi olabilir ki açıkçası bloglarda henüz hiç olumsuz bir yorum okumadım. Özellikle indirim döneminde denk gelirseniz bir şans verin derim.

I have used this cream for a very long time depending its quality but I really didn't like it at all. My face was all flaky and dry when I woke up. The only thing that I like about it is its smell. It smells amazing and almost as strong as a perfume.

I am using this as a hand cream for a while, I didn't want to waste it. This is an amazing hand cream everybody! Now I convinced myself that the company made a mistake about packaging and this cream is produced as a hand cream in the first place =

To sum up, I will never ever purchase this as a daily moisturizer. It is amazing as a hand cream but a bit pricey. At last I have to say that these are all my personal comments according to my experience. I have never read any negative comments in other blogs. So maybe yo should give it a try!

8 Ocak 2015 Perşembe

Review: Etude House Skin Malgem Deep Moist

After 2-3 weeks of using this product, I couldn't wait to review.



Package is quite cute in light blue which reminds hydrating and clean. There is a little English explanation on the box.


In this face of the box, they explain using methods of the product. I made some web research and translation with my poor Korean. You can use this product as lotion-toner, use with small peds as a partial mask, put on your own sheet mask and use as a mist.


This product was full and as you see it is almost still full after 2-3 weeks of using which means it will go for a looong time.
It is not like normal colorless tonics. If I would take this without knowing what this is I would say lotion. This is just like a milky lotion.
When my skin condition is good, I use this with cotton pads after my skin cleaning routine as a toner. If my skin is overly dry with flakes (which happens a lot), I use it with patting motions on my face as a lotion.
Honestly I didn't use as mask or mist, btw I think the formula is so thick to use as a mist.
This moisturizes soooo good and when we look at the price-performance it is amazing!
I suggest this product if you have over dry skin as me. But if you don't you should check other options of Skin Malgem series. There are 5-6 products with different benefits.

See you cookies...
Take care^^

Konuk Yazar Oldum =)

Pembe Makyaj Çantam blogunun sahibesi mükemmel bir etkinlik başlatmış. Ben de blogu keşfeder keşfetmez bu etkinlikten haberdar olup katıldım.

Farklı blog yazarlarını haftanın bir günü kendi blogunda misafir olarak ağırlıyor. Hem birbirimizle tanışmış oluyoruz hem de bloglarımızın tanıtımı oluyor.

Konuk yazar olarak sizler için Etude House Skin Malgem Deep Mosit yorumladım. Orada yaptığım yorumu bir başka postta ingilizce olarak paylaşacağım. Sizi direk Pembe Makyaj Çantam'a gönderiyorum. Hem yorumumu okuyun hem de blogu bir güzel inceleyin kukiler =)


7 Ocak 2015 Çarşamba

En Sevdiğim...

Tüm zamanların en sevdiğim yazarıdır Jane Austen.

Tüm zamanların en sevdiğim kitabıdır Pride and Prejudice. Her sene bir kez okurum.


Tüm zamanların en sevdiğim filmidir Pride and Prejudice. Her sene her versiyonunu tekrar izlerim.


Tüm zamanların en sevdiğim karakteri, hayallerimin erkeğidir Mr. Darcy. Her kim olursa olsun onun yerini tutamaz.


İşte ben böyle bir Austen hayranı, Darcy aşığıyım.

Tabii ki Austen'ın bütün romanlarının kalbimde yeri büyük, en sevdiğim yazar dedim yaa.
Ama Aşk ve Gurur'un yeri başka. Mr. Darcy'nin yeri bambaşka.

En sevdiğim Darcy elbet de birtanecik Colin Firth, hemen ardından Matthew Macfadyen.

Neden anlattın bunu şimdi Melly derseniz, benim için çok önemli olan bir şeyi sizle paylaşmak istedim sadece. 
Benim için cidden çok önemli!
Hayatımda kocaman bir yeri var.

Öyle işte... Bu kadar... 

4 Ocak 2015 Pazar

Haftanın Şarkısı / Song of the Week (5)

Üzülerek ve utançtan hafifçe kızararak söylüyorum ki Misaeng i henüz izlemedim.

O kadar öven var ki, öyle güzel şeyler duyuyorum ki neden hala izlemediğimi bilmiyorum. Sanırım bu günlerde umutsuzca fantastik dizilere ihtiyaç duyuyorum. Fantastik derken yanlış anlamayın kastettiğim romantik aşk dizileri. Aşk bence ejderhalar, canavarlar ve tüm diğer yaratıklar gibi fantastik bir olgu gençler. Evet neyse bu felsefik konuşmaya başka bir platformda devam ederiz.

Size dizisini izlemeden önce kulağıma çalınan mükemmel şarkıyı sunmak istedim. Misaeng'in kapanış müziği.

Bana kalırsa ballad olmakla trot olmak arasında sıkışıp kalmış. İyiki de öyle olmuş.


Bir bira eşliğinde efkarla defalarca dinlenebilecek, ağızlara pelesenk olabilecek, hafif İtalyan esintili Rose Motel - Roman. Buyrun efendim.

Review: Rival de Loop Hydro Pflegekapseln

For English please scroll down.

Çok uzun zaman önce kullanıp bitirdiğim bu bir haftalık nemlendirme kürünün yorumunu yazmak için anca zaman buldum malesef.
Gördüğünüz gibi fotoğrafta tek kapsül eksik çünkü fotoğrafını çekmek için dayanamadan bir tanesini kullanmıştım bile =)

Paketin arkasında söylediğine göre bu kapsüller nem kaybından dolayı oluşan kırışıklıkları düzeltir, cildin yağ dengesini korur. Ayrıca içerisindeki ginkgo ve E vitamini özleri cildi serbest radikallerden korur.

Öncelikle kapsülü kırdığımız zaman içerisinden tamamen yağ dokulu bir sıvı çıkıyor. Başta bu sıvı yetersiz gelecek zannetim ama neredeyse kollarıma bacaklarıma sürecektim. 
Yağın kokusu cennetten çıkmış sanırım, inanılmaz güzel. Ama gelgelelim faydalarına... Açıkçası son 2 kapsülü zorla kullandım elimde kalırsa bir işe yaramaz diye. Hiçbir faydasını göremedim. Yağı sürdüğünüz an elbette ki cildiniz nemleniyor ama sonrası aynı tas aynı hamam. Belki bir ay boyunca kullanılsa bir değişim olur mu??? Bilemem... Ama o zaman neden aylık kür paketi hazırlamasınlar ki?

Neyse sonuç olarak ürünle ilgili hiç olumlu bir yanıt alamadım. Ama elbet kişiden kişiye farklılık gösterir dolayısıyla almayın diyemem...

---------------------------------------------------------------------------------

I have used this weekly hydrating cure a long time ago but I didn't have time to review. So here we go.
As you see one capsule is missing in the photo because I couldn't wait to try it out before I take a photo =)

According to behind the package these capsules correct the wrinkles caused by dehydration, preserve the oil balance of the skin. Also ginkgo and E vitamin extracts should protect the skin from free radicals.

First of all, when I break the capsule, formula was very oily. I thought that the product is not enough for my face and neck but it turned out that I almost use it for my arms and legs =))
The smell was heavenly!!! But when we talk about benefits... Honestly, I used last 2 capsules just because I didn't want them to be garbage. It didn't do anything at all! Obviously because of the oily structure, when you use it, your skin feels soft and hydrated but after 1 hour everything is the same old. Maybe if you use it for a month things can change? I have no idea. 

To sum up, I don't see any benefits of this product, I would never ever buy it again. But ofcourse that can chagne from person to person. So I can never say don't buy.

1 Ocak 2015 Perşembe

Haftanın Şarkısı / Song of the Week (4)

Enn en sevdiğim şarkılardan birisini çok geç olmadan sizinle paylaşmak istedim.

Yeni yılın ilk günü için biraz melankolik olsa da o kadar güzel ki önemi yok =)

Bu şarkı için 'bu hafta dinlediğim şarkı' yada 'haftanın şarkısı' demek pek doğru değil aslında. Benim için çok zamansız bir şarkı.

Cruel City sağolsun hem mükemmel bir şarkı hem de mükemmel bir ses tanıdım.

Buyrun Kim Young Jin'den Hurt!



3 kere falan üst üste dinlemeyi kaldırıyor bu şarkı benden söylemesi. REPLAY!