''If you want the rainbow, you have to deal with the rain''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

21 Aralık 2019 Cumartesi

İzledim: The Secret Life of My Secretary


Her sene sekreterini değiştirmesiyle ünlü Do Min Ik, bir olay sonucu insanların yüzlerini ayırt etme kabiliyetini kaybeder ve son sekreterine bağlı kalmak zorunda kalır. Sekreteri de bu durumdan faydalanarak ona küçük bir oyun oynamak ister ama her şey birbirine karışır.


Başrolde Jung Gal Hee rolünde Jin Ki Joo vardı. Daha önce 1-2 yan rol dışında hiç izlemediğim Jin Ki Joo'nun çok tatlı bir kız olduğunu söylemem lazım öncelikle. "Offf ne oyunculuktu beaah" diyemem ama zaten öyle bir yetenek gerektirecek senaryo da yoktu. Aklımda sadece tatlı kız olarak kaldı.

Karaktere aşırı sinir oldum ama. Nedenine ufacık minicik dokunucam az sonra.


Do Min Ik rolünde ise (evet adamın adı bayaa Dominik) Kim Young Kwang vardı. Kim Young Kwang da 'her dizisini deli takip ederim' olmasa da 'ne zaman izlesem çok tatlı' dediğim bir adam. Bakar mısınız şu sevimli surata yaaa??? 

Dominik gerçekten acıdığım bir karakterdi. Yani etrafınızda gördüğünüz kimseyi tanımadığınızı düşünsenize!!! Korkunç bir durum. Bu durumundan da hemen herkes faydalanıyor etrafındaki. Zaten güvenebildiği insan sayısı bir elin parmakları kadar değil... Vallahi çok üzüldüm yaa -_-


Çift olarak tatlıylardı yalan yok! Ama zaten çok uzuuun uzun izlemedik o aşklarını. Biraz doyamadım diyebilirim. Hele ki o Dominik'in yavru köpek gibi halleri beni benden aldı. İlişkiye başladıktan sonra o aşık hallerini daha uzun uzun izlemek isterdim.


İlk olarak dizinin en mantıksız bulduğum bikaç noktasından bahsetmek istiyorum:
  1. Allah aşkına kızın bütün sene üzerinde aynı hırkayla dolaşması mantıklı mı? Hadi ben çok eleştiriyorum da siz söyleyin bütün sene aynı hırkayla dolaşmak mantıklı mı yahu?
  2. Herkesi, tüm şirketi boyundan ve saç şekillerinden ayırt edebilen Dominik bir tek sekreterini tanıyamıyor nedense? Bu kız hırkasını giymezse TA-NI-MI-YOR!!! Hayır sesi falan da anlayamıyor o kadar saçmalık!
  3. Heyecanlandığında, kalp ritmi artınca yüzleri görmeye başlayan Dominik, 'aşık olduğu' denilen kızla öpüşüyor, mutluluktan havalara uçuyor ama onun yüzünü göremiyor? Haa okey okey.

 İkinci olarak da dizi boyunca kıza ne kadar gıcık olduğumu kısaca anlatmak istiyorum. Bikere patronunun o durumundan faydalanmasını geçtim, yaptığı şey çok ama çok ayıp ve sinir bozucuydu. Hem Dominik'i hem de Veronika'yı (bu arada Veronika çok şaşırdığım bir karakterdi, en başta iyy nefretlik diye düşündüğüm kadın dizinin en sevdiğim karakteri oldu sonunda) çok zor durumda bıraktı, sonra da masum ayağına ağlayıp zırlayıp durdu. Kadınlar yaptıkları yanlışları 'mecbur kaldım, mağdurum, sevdiğim için yaptım' diye savununca ben zıvanadan çıkıyorum gerçekten! 


Yukarıda saydığım beni gıcık eden noktalar ve kızın genel olarak gıcık olması haricinde dizide maalesef bir ağırlık ve sıkıcılık da vardı. Çok yavaş ilerledi, güzelim senaryo heba edilmiş gibiydi. Bu başroller ve senaryoyla çok daha güzel bir romantik komedi çıkarılabilirdi ortaya ama olmamış, olamamış nedense. 

Eksik çok...


Hemen her dizide diziye komedi ve hareketlilik katmak için oluşturulan bir yan grup vardır: aile, mahalleli, arkadaş grubu, ofis ekibi vs vs. Burda da sekreterler grubu vardı aynı görev için ama o kadar geride kalmış, silinmiş, komedisi azdı ki... Hiç yetmedi hatta onların olduğu sahneleri geçmek bile istedim. Gerçekten olmamış, bu da!


E dizi dediğin şeyin de matematiği çok zor değil zaten. Bir tutam komedi, bir tutam aksiyon, bir tutam samimiyet, 3 tutam da romantizm. Burda maalesef bikaç tutam eksik olmuştu her şey...


Ben bu kadar yazdım yazmasına da, dizi inanılmaz bir şekilde çok beğenilmiş, puanları çok yüksek. Zaten ben de ona güvenerek başladım, 'hadi güzel bir ponçik romantik komedi izleyeyim' dedim ama hüsran oldu bana... Siz yine de bana güvenmeyin topluluğun verdiği puana güvenip bir göz atın isterseniz. Eğer beğenirseniz ne ala, siz de beğenmezseniz bundan sonra benim yazılarımın dışına çıkmazsınız artık ne diyeyim ^-^













6 yorum:

  1. Herkes beğendiği için izlemeye başladığım dizi oldu, daha bitirmedim ama tüm düşüncelerimi dile getirmişsin gerçekten tamamen katılıyorum çok eksik. Yazın için teşekkür ederimm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne demek ya esas ben güzel yorumun için teşekkür ederim^^
      ben de neden herkes bu kadar bayıldı anlamadım. çok eksikti -_-

      Sil
  2. Evet kesinlikle bu dediğin eksiklikler vardı ama diğer yandan oyuncuların birbirine uyumu, en saçma gelebilecek sahneden bile güldürme yaşatması çok iyiydi. Dominik'in şapşik ve sıcal tavırları çok tatlısı.Gall hae'nin beni çıldortan hırkasını da geçersek oldukça şirin bir karakteri vardı. Dediğin gibi bende dominik'i kandırmasına acaip kıl oldum ama ona açamadığı duygularını senaryo gereği başka türlü söyleyemezdi. Dejo'ya gelirsek iffetli tavırlarına aşık olmuştum resmen, hele ki veronica'nın onu elde edemeyeşi ve egosuna rağmen peşinden koşması çok çok Tatlıydı. Tek başına bir dizi çifti olmayı bile hakeden uyum ve hikayeleri vardı bence. Ama çok güzel yorumlamışsın. Düşüncelerine sağlık. Ben yinede her kasa şans vermeleri gerektiğini öneriyorum. Çok iyiydi benim açımdan. Ofis dizisi deyip geçmeyin sakın��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. veronika-Dejo çifti konusunda haklısın çok tatlılardı gerçekten^^ ayrıca şans verilmesi konusunda da haklısın zaten puanları uçuyor dizinin. ben artık o kadar çok dizi izledim ve beynim dizi kirliliği doldu ki beğeni seviyem şaştı. herkesin bayıldığı şeyleri 3 kere falan düşünüp salak saçma ayrıntılarla eleştirip burun kıvırmaya başladım (aman herkes de ben beğeniyim dize dizi yapıyor sanki hahahaha). ama klasik bir ofis dizisinden çok daha iyi olduğu kesin!

      Sil
  3. Yaaa o kadar katılıyorum ki, hani gözüm açık gitmem:D yorumu okudum çünkü ben yazmışım gibi hissediyorum, söylenmesi gerekn her şeyi yazmışsın, o yüz tanıyamaması tamam ama sesini de tanıyamama olayını kabul ederek izleyebilmek çok zordu bir kere, kim young kwang seviyorum, hani hoş adam, ama maalesef, bu dizi kocaman hayır, stili de hoş değil nedense bunu da yazayım dedim normalde daha da hoş bir adam, bir de keşke karakteri Veronica'yla olsaydı dedim... Ben bas kadin karakteri hic sevimli ve guzel de bulamadim maalesef, sanirim saç stilinden kaynaklı, karakteri zaten hoş değil. Çok kötü bir diziydi benim için yine de inat edip beş altı bölüm izledim sanırım. Yan karakter yok, ama hikaye sinir bozucu, oyuncular uyumsuz, karakterler ilgi çekici değil, sürükleyici değil ve saçma olaylar var, daha ne olsun... ya da daha ne olmasın. :/ keşke başka bir kadın karakter ve oyuncu olsaydı aslında, do min ik'in yaşayacağı zorluklara karşı iyi bir ikili olabilirlerdi ama dizinin odağı bu da değildi, ikili arasındaki hikayeyi beğenemedim dizide, çok negatif yorum oldu ama ne yapabilirim. Tek iyi sahne Veronica'nın Let it Go çalan telefonunu açması, ve "wangavayo Veronica fageyo." (Sahneyi umarım hatırladınız. Link paylaşabilsem paylaşırım da jdjdj, neyse Veronica da yeterli değil ona da bayılmıyorum ama tek ilgi çekici unsur oydu. )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahahhaaa en sondaki kısmı resmen veronika'nın sesiyle ve tonuyla okudum içimden çok hoşuma gitti^^ bence de dizinin senaryosu biraz daha güzel işlense, dominik'in sorunun üzerine yoğunlaşılsa daha güzel olabilirmiş ama dediğiniz gibi dizinin odağı bu bile değildi. çok saçma şeyler oldu katılıyorum. bikaç bölümde bırakmakla iyi yapmışsınız. ben dizi, kitap ve filmlerle ilgili 'başlarsam bitirmeden bırakamam' hastalığından muzdarip olduğum için kendi beynimi yaka yaka izledim maalesef ki ^^

      Sil

Sen de izledin mi? İzlemedin mi? Peki şimdi izlemeyi düşünüyor musun? Bekliyorum yorumlarını^^