''If you want the rainbow, you have to deal with the rain''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

27 Ocak 2022 Perşembe

[Yorum] İzledim: You Are My Spring

 


Çocukluktan travması olan Kang Da Jung ile psikiyatrist Joo Young Do tanıştıklarında, Young Do, Da Jung'ın içini öyle bir okur, psikolojik analizini öyle nokta atışı yapar ki ilişkilerine pek de iyi bir yerden başlamazlar. Da Jung'ın her zaman kötü erkeklerle birlikte olduğunun bir hastalık olduğunu farkeden Young Do ona yardım etmeye çalışırken aralarında koparılamaz bir bağ oluşur.


Kang Da Jung rolünde Seo Hyun Jin vardı. Oyunculuk tarzını çok beğendiğim bir kadın -şimdiye kadar çok dizisini izlememiş olsam da- ama sanki her dizide aynı gibi. Yani burdaki karakterle Another Miss Oh'daki karakter arasında konuşma tarzından vücut diline kadar tek bir fark söyleyebilecek olan var mı? Her dizide çok aynı gibi geliyor bana. O yüzden çok beğenerek izlesem de, hoşuma da gitse kendisine bi şüpheyle yaklaşıyorum. Ama burda yine çok sevdim orası ayrı. Hele bi ağlıyor ki yani rol demeye bin şahit!

Da Jung tüm psikolojik sorunlarına rağmen, kendisini kabuğuna çekip tüm dünyayla ilişkisini kesse hakkıyken yine de insan üstü güçle dünyaya sarılan, hadi geçtim dünyayı bir de ilişkisine sarılan çok güçlü bi kadındı. Hayata bakışı, duruşu, hiçbir şeyin peşini bırakmaması çok hoşuma gitti.


Joo Young Do rolünde ise Kim Dong Wook vardı. Kim Dong Wook'tan en son Find Me In Your Memory dizisinde bahsetmiştim. Eski meşhur dizilerden Coffee Prince'de oynadığından beri ilk defa büyümüş adam olmuş halini orda izleyip uzun süre şok etkisinden çıkamamıştım. Orda acayip donuk ve tepkisiz bi oyunculuğu vardı. Find Me In Your Memory'den bu yana epey yol kat etmiş olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Bi kere ortada mimik, farklı ses tonları, hareketli bi vücut dili vardı. Komedik sahneler vardı mesela ben şok oldum o kadar beklemiyodum ki! Off ne biçim oyuncu aşmış kendini diyemem ama burda bi level atladığını da belirtmem lazım. Yer yer gülümseyen, ağlayan ve komiklik yapan şapşik yüzüyle şaşırttı beni. Hoşuma gitti.

Young Do'ya biraz gıcık oldum açıkçası. Herkesin aklını okurken, herkese yardımcı olurken kıza haksızlık etti gibi geliyor bana. Çok zorladı onu, çok peşinden koşturdu. İyi bir adamdı, güvenilir bir adamdı ama zoru oynadı sanki. 


Çift olarak bana dünyanın en inandırıcı aşk hikayesini geçiremediler belki ama kimyaları çok iyi bir ikili olmuşlardı bence. Mükemmel eğlenceli sohbetleri vardı, best friend olabilirler kanımca. Ama aşk için gerekli o ateşli hava pek geçmedi bana sorry...

Kızdan hoşlanan çocuğun en sonda yan çizmesi durumu da epey sinirimi bozdu bu arada. Sanki kendi durumundan en başta haberin yoktu geri zekalı!


Dizi benim beklediğimden epey farklı çıktı aslında. Çok katmanlı bir diziydi.

Bi kere başroller arasında dönen bir aşk hikayesi var esas konu olarak.

Sonra hemen her bölüm farklı psikolojik rahatsızlığı olan insanların kliniğe geldiği ve farklı sorunlara parmak basan bir hikaye örgüsü var arkada.

Bir de aksiyon polisiye devam eden bir cinayet öyküsü var tabii ki. İşte bu dizinin en beklenmedik hikayesiydi diyebilirim. 


Aşk hikayesi okey, zaten dizinin olayı o. Başrolün kliniğinde geçen psikolojik hikayeler de okey, zaten kızımızın da bi travması vardı. Benim tüm bunlarla bağdaştıramadığım polisiye hikaye oldu. Yani neden onu bu diziye koymuşlar anlamadım. Bizim karakterlerimizle asla alakası olmayan bir hikaye akışı var ve biz devamlı onu takip etmek zorundayız. Adeta dizi içinde başka bir dizi. Tam romantik dram izlerken birden 'Katil kim?'e geçiyor mevzu. O hikayeyle başroller arasındaki bağlantı çok zayıftı, bizi ilgilendirmiyordu bence. Kızın her zaman sorunlu tiplerle çıktığını anlatmak için bu koca cinayet hikayesinin araya sokulması bana acayip manasız geldi ki o noktada diziye olan ilgim kayboldu zaten.


Düşünüyorum da o cinayet hikayesi bu diziden tamamen çıkarılıp başka bir dizi yapılsaydı, biz burada bir psikologla travmalı bir kadının aşk hikayesini izleseydik, yan rollerden de ufak ufak komedi alsaydık on numara beş yıldız bir dizi olabilirmiş. Ama dedim ya kopukluk yapıyor bir yerde, sarmadı pek o yüzden. Güzel bir hikaye, beklenmedik şekilde iyi iş çıkaran oyuncular varken ortada ortalık aşureye dönmüş. Yani tatlının içinde kuru baklagillerin ne işi vardı? Bi tane güzel tatlı yapın yanına da ayrıca kuru baklagillerden sulu yemek yapın dimi ama?












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen de izledin mi? İzlemedin mi? Peki şimdi izlemeyi düşünüyor musun? Bekliyorum yorumlarını^^