''If you want the rainbow, you have to deal with the rain''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

17 Kasım 2021 Çarşamba

İzledim: Hometown Cha Cha Cha

 Geleneksel sonbahar tatilimden sonra herkese merhaba efenim.

Uzun bir ara verdim, internetin bile telefonumdaki cık kadar gb ile sınırlı olduğu sayfiye biyerde dizisiz yaşadım. Her sene yapıyorum bunu malum, deşarj oldum, dizi izlemeye hazır bomba gibi döndüm. Yıl sonuna en iyiler listesini hazırlayabilmem için deli gibi dizi izlemem lazım, hepsinin yorumunu yazamam ama üzülerek şimdiden bildiriyorum.

Aylar önce dizinin haberiyle birlikte daha çekimleri başlamadan listeme aldığım, ben tatildeyken skandallarını takip ettiğim ve döner dönmez merakla izlediğim Hometown Cha Cha Cha'yla başlıyorum yeni döneme :)

Biter bitmez aklımda şu şekilde yer etti dizi:

HAYAL KIRIKLIĞI.


Kendisine kariyer ve para odaklı, her adımı ve kriterleri tek tek planlanmış bir hayat çizen diş hekimi Yoon Hye Jin, şehirde yaşadığı sorunlar sebebiyle mecburen küçük bir kasabaya taşınır ve kendisine orda bir klinik açar. Hong Doo Shik ise on parmağında on marifet olan, elinden her iş gelen, sayısız sertifikayla kasabanın her işine koşan, herkesin sevdiği, hayatını yardım ve hoşgörü üzerine kurmuş işsiz ama çok işli bir adamdır. Bu iki zıt karakterin hayatları kesişir ve birbirlerini değiştirirler.


Shin Min Ah benim en sevdiğim aktrislerden birisidir. Romantik komedide her büyük aktörün yanında ve güzel senaryonun içinde gözüm onu arar nedense. Bunca dizisini izledim, ilk defa bir karakterine gıcık oldum diyebilirim. Karakteri Yoon Hye Jin, ilk baştaki duygusuz ve saygısız halleriyle, daha sonraları ise daha sevecen olsa da gurursuz ve çocuğa yapışmış tavırlarıyla epey itti beni. 
Shin Min Ah'ın ise aegyo(Kore'de oldukça popüler olan çocuk/bebek tavırları) hareketleri inanılmaz, mide bulandırıcı derecede abartı geldi. Her zaman, her dizide sesiyle ve tavırlarıyla zaten aegyosu fazla bi kadındı ama burda afedersiniz b.kunu çıkardı. 

Hem karakter hem de oyuncu benim için hayal kırıklığıydı.


Birisini sevelim dedik o da elimizde patladı töbe töbe...

Kim Seon Ho'nun canlandırdığı Hong Doo Shik de dizi boyunca esrarengiz geçmişiyle merakta bıraktı bizi. Dedim bu zavallıma ne oldu? Çocuğu mu öldü, karısı mı öldü, bu kadar hayata küstüren herkesi geçmişiyle ilgili ajan mı, katil mi diye konuşturan neler yaşadı... Yani tamam kötü şeyler yaşamış da dizi o seviyede bi beklentiye soktu ki bizi ben böyle uçuk bişeyler bekledim. Kendine yeni bir hayat kurmuş, bakış açısını, mesleğini, insanlara hitap şeklini bile değiştirmiş bu adam neticede. Sebep açıklanınca dağılıcaz hep birlikte gözyaşları şelale olacak falan zannediyordum ki pehh oldum. Karakter hikayesiyle hayal kırıklığı yaşattı bana.

Kim Seon Ho'ya gelince, ah ne severdim... O da hayal kırıklığı..


Dünyanın en güzel ve en derin gamzelerine sahip bu iki mükemmel insanın aynı dizide oynayacağını duyduğumda bile 'ortalık yanacak' diye düşünmüştüm. Ama hiç öyle olmadı  nedense. Diyalogları çok eğlenceli ve akıcı olsa da aralarında bi çekim yoktu. Dediğim gibi zaten Shin Min Ah habire bebek sesi ve tavırlarıyla geziyor ortalıkta, çocuk da ayak uydurmaya çalışıyor ama bi insana aegyo bu kadar mı yakışmaz!! Dizinin başlarında dinamikleri çok daha iyiydi ama sevgili olduktan sonra aşırı yapmacık ve asla seyirciye geçmeyen vıcık vıcık (ki benim vıcık ilişkileri sevdiğimi bilirsiniz) neredeyse mide bulandıran bi çift oldular. Tensel çekim, gözlerde aşk, çift uyumu sıfır sıfır sıfır! Aylarca heyecanla beklediğim bu ikili, çift olarak ekranda tam bir hayal kırıklığı oldu!


Dizinin çok gerçekçi olduğuyla ilgili yorumlar okudum. 40'ına merdiven dayamış bir kadının tüm hayatı boyunca esas aldığı düşünce ve ilkelerinden 5 ayda tamamen vazgeçip bambaşka bi insan olması, ve -spoiler olmasın diye olayı söylemiyorum ama- yine 40'ına merdiven dayamış bi adamın öyle bir olay yüzünden tamamen başka bi insan olup sadece asgari ücret üzerinden part-time çalışarak hayatını idame ettirmeye karar vermesi ne kadar gerçekçi anlayamadım?? 


Bu dizinin tek gerçekçi, en güzel ve hatta belki de tek güzel yanı kasaba halkıydı bence. En çok onlara güldüm. Sadece onlar için ağladım. Her birinin hikayesi beni etkiledi, severek izledim. Normalde ana çifti izlemek ister ve hatta yan karakterlerin sahnelerini sarmayı bile düşünürdüm ama  burda tam tersi oldu. Herkes o kadar sıcak, doğal, eğlenceliydi ki onlarla birlikte yaşamak istedim. Yardım severliliklerinden dedikodularına, kahkahalarından dertlerine gerçek bi köy/kasaba ahalisiydi. Kalabalıklardan asla hoşlanmayan benim gibi bir insana komün hayatını özendirdiler. Hepsini yanaklarından öpüyorum.


Söylemeden geçemeyeceğim, benim favorim çiftim bunlardı. Esas gerçekçi çift budur arkadaşlar. Eğer dizilerdeki gibi alev alev bi aşk hikayesi aramıyorsak, toplumdaki genel ilişki dinamiği, maksimum aşk seviyesi bu bence. Kız iyi bir kalp ve düzgün bir karakterin yakışıklılıktan önemli olduğunu öğrendi, oğlan da yavaş yavaş ilişki yürütmeyi... Açık açık gelecekten beklentilerini, maddi durumlarını ortaya döktüler, ne amaçla birisiyle birlikte olmak istediklerini söylediler, kartlar en baştan ortaya açıldı. Birbirlerini çok sevdiler ama bi Ferhat'la Şirin değillerdi yani. Esas gerçekçilik budur!


Dizinin konusunda da böyle of neler oldu, acaba ne olacak gibi bir sürükleyicilik yoktu zaten. Kız ne zaman yumuşayacak, çocuk ne zaman derdini anlatacak bu kadar mevzu. Hiç bişey olmamış olmasın diye geçmişteki o karşılaşmaları koydular ki en azından birbirlerinin 'kaderi' olsunlar. Bayattı. Yemedik. 


Ayrıca bu kadar 'güzel' bi son bu kadar berbat sunulabilirdi anca... Samimiyet sıfır, oyunculuk sıfırdı son sahnede. Çocuk mutsuz görünüyordu, kızda yapmacık bi gülümseme vardı. Düğün desen düğün değil, son desen son değil. Mutlu bir son seyircide nasıl hayal kırıklığı yaratır ilk defa yaşadım şu ömrümde.


Gördüğün gibi sevgili okur, dizi başından sonuna her elementiyle bir hayal kırıklığı silsilesiydi benim için. Zaten 1-2 günde maratonla dizi bitiren ben, bunu lastik gibi uzattım. Araya Squid Game, Hospital Playlist 2. sezon, Love101 ve Kulüp dizilerini ve hatta sayısız film sokuşturdum. Hevesle izleyemedim yani.

Yazımın başında da dediğim gibi, dizi bitince aklımda kalan tek şey HAYAL KIRIKLIĞI oldu maalesef...



Not: Bu arada arkadaşlar Kim Seon Ho'nun durumuyla ilgili kadın tarafını kötüleyen yorumları kabul etmeyeceğim haberiniz olsun. Daha yayınlar yayınlamaz ilk yorumlar o durumla ilgili geldi ve hayatımda ilk defa yorum reddettim. Bir kadın bir suçlamada bulunuyor, erkek kabul edip resmi özür mektubu yazıyor. Adamın tüm işleri iptal edilip oynadığı reklamlar bile yayından kaldırılıyor. Sonra ortaya birden bire sürpriz yumurtadan yeni kanıtlar çıkıyor, kadın durduk yere özür diliyor ve hatta adam kendi yayınladığı özür mektubunu yayından kaldırıyor sanki hiç olmamış gibi. Müge Anlı'da bile bu saçmalık olmaz bence. Diyelim ki kadın başta yalan söyledi, olayların arkası öyle niye gelişti o zaman? Özürler falan neden geldi? Birden bire suçlamalardakilerden çok farklı mesajlar ortaya çıktı. İlk başta mesela açıkça Kim Seon Ho'nın çocuk aldırma baskısı varken yeni mesajlarda ilk kadın teklif etmiş gibi bir durum. Asla yemiyorum. Kim Seon Ho iyi bir oyuncu olabilir, yeni dizilerini de beğenerek izleyebiliriz ama bu bizde hayal kırıklığı yaratan güzel görünen ama içi boş bi kabuktan başka bişey olmadığını göstermez. Üzgünüm, kadınların kadınları aşağıladığı mesajlara çok sinirlendim. Yakışıklı adamların/oppaların peçetesi olmayın lütfen. Kendinizin ve diğer kadınların hak ve gururunu sonuna kadar koruyun!!!











2 yorum:

  1. Gerçekten şaşırdigim bir yorum oldu bu. Bu kadar sevilmiş bir dizi ben de sevdim açıkçası ama şimdi yorumu okuyunca fark ettim diziyi hiç ciddiye almamışım;şehirden uzak az kişili bir yaşam alani,yaz mevsimi deniz kenarı tam bir eğlencelik kafa dağıtmalik yaz dizisi diye hiç dikkate almamışım sanirim. Yine de katıldığım noktalar var tabii ki şu aegyo olayi,ikisi de ayrı ayrı oyuncular ama çift olarak uyumlari bence de perfect değildi gibi. Ve polis çocukla kızın ilişkisini ben de sevdim. Kim seon hoya gelince bu çok eleştirilebilir bir bakış açısı tabii ki ama ben yine de insanların o kadar kötü olduğuna inanmak istemiyorum açıkçası. Olduysa bile de hataların fark edildiğini sorunların çözüldugunu varsayacagim 😅. Dediğim gibi eleştirilebilir hatta , yapmak istemezdim ama,salak olarak anilabilecegim bir durum muhtemelen ama gerçekten detaylı bilgim yok. Sosyal medyada neler oldu o kadar hakim değilim ama bilsem bile oraya da her zaman doğru şeyler yansıtılmıyor sonucta. Tek açıklamam bu. Bunca yazinizin içinde en az benzer dusuncelere sahip olduğumuz yazı bu oldu sanırım. Ama asla okumaktan zevk almadım diyemem. Hatta bu sefer farklı bir tip merakla okudum. Hospital playlisti o kadar az kişi izlemiştir ki... diye düşünüyorum umarım ona bu yorum yazarsiniz. Kendinize iyi bakin. Umarım bu dizi başka bir dizi izleme,yorumlarını yazma hevesinizi kırmaz. Diğer yazılarda görüşmek uzere 🤗💗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. öncelikle farklı fikirde olduğunuz bi yazıya bu kadar tatlı bir yorum yazdığınız için çok teşekkür ederim. ne heves kırması aksine daha da çok hoşuma gidiyor böyle bir dizi üzerinde farklı bakış açılarıyla konuşabilmek. aslında bana kalırsa doğru olanını siz yapmışsınız, fazla ciddiye almadan, kendini işin eğlencesine kaptırarak izlemek lazım. ben sadece epey uzun zamandır beklediğim bir dizi olduğundan, ve bikaç ay ara sonrası ilk açtığım kore dizisi olduğundan dolayı gereksiz bi ciddiyetle izlemişim. kendi kendime zindan etmiş de olabilirim diziyi bu sebeple hahaha. ama gerçekten üzüldüm sevmediğime yani diyorum ya hayal kırıklığı..

      hospital list'in ilk sezonunu izleidkten sonra o kadar hayran kalmıştım ki... ama karakterleri ve o mükemmel durum komedisini tanımlayabilecek cümleler kuramayacağımdan ve diziyi yeteri kadar sevdiremeyeceğimden korkarak yazmamıştım. ama tabiiki de yılın en iyi dizileri listesinde yazdım ve ufak bi paragraf bahsettim de. ilk sezonunu yazmayınca ikincisini yazmak daha da zor olur gibi geldi. o samimiyeti anlatamam sanki. popüler diziler hakkında yazmak kolay, herkesin kendince fikri oluyor zaten. ama popüler olmayan ve beğendiğim bir diziyi güzel yazamazsam yazık ederim gibi geliyor. elim gitmedi uzun lafın kısası :(

      çok uzun yazdım, ama gerçekten sevindim böyle bi yorum gördüğüme. her zaman beklerim umarım hep zevk alırsınız yazdıklarımdan :)

      Sil

Sen de izledin mi? İzlemedin mi? Peki şimdi izlemeyi düşünüyor musun? Bekliyorum yorumlarını^^