''If you want the rainbow, you have to deal with the rain''
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

12 Mart 2018 Pazartesi

İzledim: Just Between Lovers


Lee Kang Doo ve Ha Moon So aynı kazadan kurtulan ve o kazada ailelerinden birisini kaybederek hayatı boyunca ağır travmayla yaşayan iki mutsuz insandır. Yıllar sonra yolları kesiştiğinde önce birbirlerinin yarasını deşer, sonra da yavaş yavaş birbirlerinde huzuru bularak o yaraya merhem olurlar.


Ha Moon So rolündeki Won Jin Ah'nın ilk dizisiymiş. Oldukça donuk, mimiksiz bir kızımız kendisi ama rolüne cuk oturmuş. İleriki zamanlarda bıcır bıcır bir karakteri canlandırabilir mi pek emin değilim ama...

Ha Moon So çok çekmiş be... Çok çekmiş ama hiç pes etmemiş, yalandan da olsa gülümsemeye, dayanmaya çalışan, annesine destek olan, işinde gücünde, hayata tırnaklarıyla tutunmaya çalışan zavallı bir kızcağız. Bunca derdin üstüne Lee Kang Doo'nun da peşinde az koşmadı garibim^^


Lee Kang Doo'da çok çekmiş. Hatta belki Ha Moon So'dan daha çok. Ama o pes etmiş işte... Kendisini akışına bırakmış hayatın, günlük yaşıyor. Rüzgar nerden vursa oraya savrulan bir zavallı. Çok sert, duygusuz gibi görünse de aslında sevgi isteyen, sokağa atılmış bir köpek yavrusu gibi. Sevmeye çalışınca başta ısırmaya kalksa da sonra başını kucağına koyuyor insanın... Öyle bir şey işte...

(Bu tiplere olan zaafımı iyi okuyucularım bilir^^)


Lee Jun Ho, ki kendisi benim için 2PM JunHo'dur, Chief Kim'de oynarken çok övgü almıştı, hatta ödül de aldı ama izlemedim ben diziyi. Bu kadarını beklemiyordum!!! Artık benim için şarkıcı 2PM JunHo yok, oyuncu Lee Jun Ho var! Kesinlikle sektöre inanılmaz bir taze kan. O kadar beğendim, o kadar başarılıydı ki oyunculuğu anlatamam. Bundan sonra çıkan ilk dizisini izleyeceğim mesela. Artık kaçırmak yok. 


Birbirlerinin gizli kalmış yaralarını önce ortaya çıkartıp sonra onları saran, birbirlerini olduğu gibi-tüm iyi ve kötü yanlarıyla seven, gerçekten 'AŞK' ile birbirine bağlı çok uyumlu bir çiftlerdi.

Böyle şey... Birbirlerine ihtiyaçları vardı. Hah! Doğru tanım tam da bu!

Romantik sahnelerin hepsi çooook duygusaldı. Hepsi çok anlamlıydı. Ama jtbc dizisi olması dolayısıyla daha çok samimi sahne beklemedim değil yani... Jtbc dizilerinde hep gözümüzü bayram eden, aşka doyuran çift sahneleri olur ya hani, burda beklediğimden biraz azdı ama olsundu... Yine de çok güzeldi.


Bahsetmeden geçemeyeceğim, dizi boyunca kalbimde özel bir yer edinen, favori karakterim Sang Man. Kimilerine göre biraz eksiği olsa da bana göre çok fazlası vardı. Üstün zekasının yanı sıra bu kadar kocaman bir kalbi ve bu kadar büyük bir sevgiyi taşımayı herkes beceremez. İlk sahnesinden son sahnesine kadar, Lee Kang Doo'nun peşinde 'hyung' diye koşuşturduğu her an kalbimi fethetti. Ayrıca beklenmedik anlarda beklenmedik şeyler yapması, kimsenin bilmediği şeyleri bilip herkesi şaşırtırcasına anlatması çok tatlıydı^^


Dizide, başrolden en ufak yan role kadar herkes hayattan kocccaman bir tokat yemiş aslında, öyle yada böyle.

İşte bu insanların bir şekilde hayata, birbirine tutunuşunu izliyoruz. Her şey o kadar gerçek ki... Herkesin sorunu o kadar hayattan ki... Asla kendimizle bağdaştıramayacağımız taht kavgaları, aşırı kötü adamlar, şeytani kayınvalideler felan yok. Hepsi, her şey, herkes bizden.


Bu sahne dizide en çok sevdiğim, beni en çok etkileyen, izlerken durdurup bir süre fotoğrafa baktığım bir sahne.

Hayattan ümidini kesmiş, serseri mayın gibi yaşayan bir adam; ruhu neredeyse ölmüş, yalandan gülümsemelerle başkaları için hayata tutunmaya çalışan bir kadın; eski tefeci bir halmoni; bir genelevin yöneticisi madam; tekerlikli sandalyeye bağlı bir yazar; internette başkalarına kötü yorumlar yazan bir asistan ve 'zeka' sorunları olan çok zeki bir 'deli'... Çoğu insana göre pek de dikkate alınmayacak bir grup gibi değil mi? Ama o öyle değil işte! Farklı hayatlar yaşayan bu insanlar böyle bir anda o kadar kocaman bir aile oldular ki, imrendim ya ben işte ona... Gözlerim doldu, çok sevdim. 

Benim gibi kalabalık ailelerde yada büyük arkadaş gruplarında yaşamayanlar hissedebilir bunu sanırım sadece. Çok güzel bir sahneydi. Kimin ne olduğu önemsiz, tamamen çıkarsız, sadece sevgi etrafında bir araya gelen insanlar...


Diziye genel olarak bakacak olursak:
İyi oyuncular, güzel mekanlar (yukarıdaki çatıya bayıldım), başarılı bir senaryo. 

Konu her ne kadar aşk çevresinde dönse de aslında dram, hatta psikolojik dram. Bu yüzden de hızlı bir dizi değil, oldukça ağır ilerliyor. Karakterler ağır ağır açılıyor, geçmişi anlatılıyor, bize yavaş yavaş işliyor her birisi. Hareket yok, aksiyon yok. 

Ama duru, gerçek, güzel. 


Ben diziyi çok sevdim. Ama dediğim gibi, ağır bir psikolojik dram. Her daim romantik komedi izlemeyi sevenlerin kaldırabileceği bir senaryo değil. Sanırım yaş olarak biraz daha büyüklere hitap ediyor, ergen dizisi değil. 

Şöyle tarif edeyim, Uncontrollably Fond tadında bir dram düşünün, o kadar ağlatan ve insanın içini daraltan, ama onun gibi sadece bir aşk üzerinde dönmüyor, çok farklı sorunlar-hikayeler var, ama en az onun kadar da güzel. Belki bu benzetme daha açıklayıcı olmuştur.

Dediğim gibi ben çok severek, çok anlayarak ve karakterlerle gönül bağı kurarak izledim. Devamlı gerçek dışı ponçik romantik komedileri izlemekten azıcık sıkılan, gerçek ve hayattan bir şeyle ufak bi ara vermek isteyen okuyucularımın çooook seveceğini düşünüyorum.

16 yorum:

  1. Suratsız tiplermiş bunlar bee cıık izlemem :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bi dram var tabi dizide maalesef çok gülemiyor zavallıcıklar. içini sıkacaksa boşver izleme sen neşeli şeyler izle^^

      Sil
  2. dram izlemeye dayanamıyorum sanırım yeterince dramatik zaten her şey :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. doğru söylüyorsun hayat zaten ağır ve zor... ama işte hep toz pembe diziler izledikten sonra ben arada böyle gerçek güzel hikayeler de arıyorum. böyle bir es verip sonra tam gaz devam^^

      Sil
    2. Sonu nasil bitiyor

      Sil
    3. direk spoilerın dibini sormuşsunuz ne güzel :)) mutlu son çok şükür ki

      Sil
  3. Bayılırım drama!Hemen listeme ekliyorum ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. dramı seviyosan kesin kaçırma derim!!! ergenlerden çok bize daha çok hitap eden bi hikaye..

      Sil
  4. Son dkklarında dayanamayıp Googleden arattım cidden artık kalp kaldırmıyordu şuan salya sümük ağlıyorum muhteşemdi çok şükür ki mutlu da bitti ve dediğin gibi herkesin izleyebileceği bir dizi değil dram severler için harika tavsiye ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ama olabilecek en en en güzel dram değil mi? hala ara ara bazı sahnelerine bakarım...

      Sil
  5. Final sahnesinde uncontrollably Fond da ki ile aynı sahne vardı çocuk hastayken kızın omzuna yattığı an içim kötü oldu kızda diğer dizide ki gibi konuşmaya devam ediyo en son soru soruyo ama cevap alamıyor o an sonu da aynı olucak sanmıştım.Ama güzel diziydi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kim woo bin'i ne kadar çok sevsem de ve uncontrollably fond çok iyi bir dizi de olsa, bu dizi uncontrollably fond'dan milyor milyar kar güzeldi bence. beni çok etkiledi, çok severek izledim ve hatta üstüne bikaç kere daha izledim ^^ allahtan sonu iyiydi yoksa kalbim dayanmazdı hihihi^^

      Sil
  6. Acaba bu tarz yani melodram tarzı dizi biliyorsan önerir misin 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. seve seve. ilk önerim smile has left your eyes olur. mükemmel ötesi bir dizi. benim de dönüp dönüp baktığım bir dizi. umarım çok seversin^^

      Sil

Sen de izledin mi? İzlemedin mi? Peki şimdi izlemeyi düşünüyor musun? Bekliyorum yorumlarını^^