Holografik yapay zeka Holo, bazı problemler sonucu yüz körlüğü yaşayan Han So Yeon'un eline geçer. Holo, Han So Yeon'un hayatını kolaylaştırıp yalnızlığını giderirken Holo'daki değişimleri gören Holo'nun yaratıcısı dahi Ko Nan Do, Han So Yeon'u beta test olarak kullanmaya karar verir. Böylece Ko Nan Do ve Han So Yeon'un yolları kesişir.
Çocuklukta yaşadığı bir travma sonucu yüz körlüğü yaşayan Han So Yeon rolünde Ko Sung Hee vardı. Ben ilk defa başrolde izledim ve bence oldukça sevimli bir kızdı. Ömrü boyunca yüzleri görmeyip hep içine kapanık yaşayan bir kızın kendisine iyi davranıyor diye sadece karakterinden ötürü birilerine aşık olma hikayesi çok masumca geldi bana. "Yüzünü görmediği adama nasıl aşık olur?" diye de düşünmedim değil ama esas aşk zaten yüzüne değil de karakterine duyulan değil mi? Bilemiyorum ama Holo'ya karşı duyduğu o masumane duygu benim hoşuma gitti, dokunmak isteyip dokunamaması aşkın en saf haliydi sanırım.
Hem Holo hem de onun yaratıcısı olan bilişimci deha Ko Nan Do rolünde de Yoon Hyun Min vardı. Uzun zamandır yan rollerde izlerken hep düşünmüşümdür 'bu çocuk çok yakışıklı yahu ne zaman başrol olacak' diye. Sonunda! Adam hem romantik hem de komedi sahnelerinde mükemmel olduğundan romantik komedi diziler için biçilmiş kaftan gerçekten.
Ko Nan Do ve Han So Yeon ne kadar tatlı olduklarını anca son bölümde görebildiğimiz bi çift oldu maalesef. Onları daha çok görmek isterdim. Hem lansmandaki flörtleşmeleri hem iş arkadaşlarıyla olan yemekteki tatlı halleri böyle uzuuuun uzun izlemek istediğimiz sahnelerdi. Ben yakıştırdım <3
Yukarda da yazdığım gibi Han So Yeon'un Holo'ya karşı olan aşkı çok saf ve samimiydi bence. Ama iyice düşününce o aşktan ziyade yalnızlığını gideren birisine karşı duyulan sonsuz sevgi, sınırsız minnettarlıktı sanırım. Holo holografik bir yapay zeka diye duygulara gerçek değildi demek çok saçma olur. Hem So Yeon'un hem de Holo'nun duyguları gerçekti. Sadece aşk değil, sevginin çok farklı bir versiyonuydu. Zaten bunu Holo gittikten sonra da çok iyi anladık, karşılıklı sevgi hala ordaydı ve çok güzeldi...
Aslında dizi klişelerle doluydu. Sırtında taşıma falan onlardan hiç bahsetmiyorum zaten de... Sevilebileceğine inanmayan sert adam, anne travması, Holo'nun o adamda olmayan tüm güzel huylara sahip yumuşak karakterli olması, çiftin geçmişte yollarının kesişmiş olması, kızın her şeye rağmen sert huylu adama aşık oluşu...
Tüm bu klişeler normalde tekdüze ve tahmin edilebilir, sıkıcı bir dizi ortaya çıkarabilirdi belki ama aksine çok eğlenceli, sürükleyici, seyir zevki yüksek bir dizi çıkmış ortaya.
Senaryonun kendisi o kadar yaratıcı ve işlenişi o kadar güzel ki gerçekten hikaye su gibi akıp gidiyor. En nefret ettiğim başrollerin yollarının geçmişte kesişmiş olması ve birbirlerinin 'kaderi' olması durumu bile canımı sıkmadı. Aksine hikayeyi çok güzel toparladı.
Bu arada holografik bir karakter barındıran bir dizi için mükemmel grafikleri vardı diyebilirim. Asla göze batan bir noktası yoktu.
Hikaye, görseller, karakterler, oyuncular çok güzel bir uyum içerisindeydi ve ben bundan büyük zevk aldım.
Peki gerçekten böyle holografik bir yapay zeka piyasaya sunulsa siz de almayı düşünür müsünüz?
Normal şartlarda insanların insanlarla iletişim kurması ve kendisini teknolojinin içinde kaybetmemesinden yanayım. Bu yapay zeka insanlara anca iş konusunda, günlük yaşamı kolaylaştırmak konusunda yardımcı olabiliyor olmalı. Dikkat ettiyseniz normal şartlarda dedim. Bu dünyada çeşitli sebeplerden dolayı (fizyolojik, psikolojik, karakter vb.) yalnızlık çeken çok insan var, mutsuz olan çok insan var... Böyle bir buluşun o insanların hayatlarına ışık tutabileceğini, insanlığın mutluluğu için devrim niteliğinde olabileceğini düşünüyorum. Ama bir yandan da bu sorunları yaşamayan normal insanların elinde insanlığı çok büyük bir iletişimsizliğe itip insan ilişkilerinin de sonunu getiren bir felakete dönüşebilir. Yani %50-%50 ortada kaldım.
Belki de reçeteyle verilmeli hihih^^
Ben sanırım asosyal ve yalnız insanlar kategorisinden birisi olarak piyasaya sürüldüğü anda alırdım. Offf çok zavallıyım -_-
Uzun lafın kısası;
Dizi, 12 bölümlük şahane bir çıtırdı. son bölümü efsane güzeldi. Çoook eğlenceliydi.
Herkesin fırsat tanıyabileceği aşk, komedi, bilim kurgu ve aksiyonu bir arada olan kaliteli bir dizi diyebilirim.