Ödül törenindeki başarısından dolayı merak edip başladığım, hop oturup hop kalkarak izlediğim inanılmaz bir dizi oldu Rebel.
Kanlı bir krala karşı, Hong Gil Dong ve arkadaşları liderliğinde ayaklanan halkın kahramanlık destanını izliyoruz. Hem de mükemmel bir hikaye eşliğinde.
Dizinin müzikleri o kadar etkileyici, o kadar güzeldi ki, buraya bir şarkı bırakıyorum da okurken dinleyin...
Başrol Hong Gil Dong rolündeki Yoon Gyun Sang açıkçası beklentilerimin o kadar üzerinde bir şey verdi ki bana inanamadım. Hong Gil Dong Kore tarih-efsanelerinde geçen ve oldukça tanınmış bir karakter olduğundan böyle büyük bir rolün altından kalkamayacağını düşünmüştüm ama yanılmışım. (bu paragrafı yazarken helan Six Flying Dragons'u izlememiş olmanın verdiği utanç içerisindeyim)
Aslında karakterlerden tek tek bahsedesim yok çünkü uzun zamandır gördüğüm en kuvvetli takım çalışmasıydı bu dizi. Birbirine bu kadar omuz veren, birbirinin önüne geçmeyip aksine karşısındakini yücelten bir oyuncu ekibi, senaryo, karakter grubu -artık siz ne derseniz deyin- görmemiştim epeydir. Ama yine de ufak dokunmalar yapmadan geçemeyeceğim.
Lee Honey'nin canlandırdığı Nok Su karakterinin hırsı, gücü ve deneyimi temsil ederken Chae Soo Bin'in canlandırdığı Ga Ryeong'un saflığı, acemiliği ve aşkı temsil etmesi çok hoşuma gitti. Karakterler hariç iki oyuncuya bakarsak birisi duru güzellikken, diğeri daha olgun ve seksi bir kadın. Bu kadar doğru bir casting olamaz!
Ayrıca Lee Honey'i büyük takdir ettim. Zannediyorum ki hiç bu kadar güzel bir rol almamış ve bu kadar iyi bir oyunculuk çıkarmamıştı şimdiye kadar. Canlandırdığı gisaeng karakteri gereği ne kadar çok çalışmış olacak ki birebir geleneksel danslar yapıp kendi sesiyle o geleneksel şarkıları söyledi. Çok başarılıydı.
Chae Soo Bin'i de Strongest Deliveryman'de ne kadar sevmediysem burda o kadar sevdim.
Dizideki favorim ise A Mo Gae. İlk bölümden itibaren o kadar saygı duydum ki... Yaşama ve etrafındakileri koruma gücü, liderliği, cahil bir köle olsa bile bilgisi beni çok etkiledi. Birinci bölümde başladı her an ölecek korkum, devamlı ay öldü, şimdi ölür, eyvah kesin bu bölüm ölecek diyerek izledim. Çok sevdim.
Dizi için en başta da dediğim gibi: bir kahramanlık destanı. Ama bir kişiye ait değil, koca bir gruba hatta neredeyse halka ait bir destan. Diziyi izleten ne yakışıklı bir başrol, ne de efsanevi bir aşk hikayesi. Diziyi izleten şey bu fotoğrafta gördüğünüz mükemmel insanlardan oluşan grup.
Diziye göre Hong Chum Ji'ler bana göre ise çok etkilendiğim ve sevdiğim için İkhwa-ri grubu.
Halkı kraldan korumaya ant içmiş bu isimsiz kahramanlar beni o kadar çok etkiledi ki, modern dünyada da böyle kurtarıcılara ihtiyacımız olduğunu düşündüm en baştan en sona kadar.
Her bir karakter birbirine bütünüyle bağlıydı. Tek bir başrol yok da, hepsi bütünmüş, biri olmadan diğerleri olamazmış gibi.
İlk bölümden itibaren hop oturup hop kalktım, her an gruptan birileri ölecek diye yüreğim ağzımda izledim diziyi. Çok güzel diziler izledim bu sene ama en baştan en sona böyle heyecanla izlediğim bir dizi olmamıştı. Kalbim hiç yavaşlamadı desem yeridir.
Tamam dizide birbirinden ayrılamaz bir grubun büyük dostluğu, büyük kahramanlığı ve sevgisi vardı ama
Çok büyük bir aile sevgisi
ve
Çok büyük bir aşk da vardı.
Yani kalbimizi dost sevgisi, yoldaş sevgisi, aile sevgisi, yar sevgisi, vatan sevgisi gibi sevginin binbir haliyle doldurup taşıran; duygu patlaması yaşatan bir diziydi bana kalırsa.
İlk bölümlerde Hong Gil Dong'un çocukluğunu izlerken, biraz ağır gidiyor dizi gibi geldi. "30 bölüm olmasaymış keşke normal diziler gibi 16-20 falan olsaymış." diye düşündüm. Siz de diziye başlar da öyle düşünürseniz aman ha!!!! Aldanmayın sakın o duygularınıza.
Dizi ilerledikçe anladım ki karakterlerin geçmişini, birbirleriyle yollarının nasıl kesiştiğini anlamak; ileriki bölümlerde attıkları adımları anlamlandırmak için çok önemliymiş.
Her karakteri uzun uzun izlemek, daha sonrasında onlarla bağ kurup birlikte yol almak için çok önemliymiş.
Öncelikle dizinin MÜKEMMEL bir senaryosu olduğunu kocama harflerle anlatmak istiyorum size. Her olay birbiriyle öyle güzel bir zincirleme içerisindeydi ki...
Bir de karakterler.. Hepsi ilmek ilmek işlenmiş, en ince ayrıntısına kadar yazılmış belli. Her birisini ayrı ayrı tanıdık, huylarını öğrendik. Hepsi birbirinden farklı huylarıyla, özellikleriyle hafızamıza kazındı. 30 bölüm boyunca arkadaşımız gibi oldu. Yani birisine bir şey olacak diye çok korktum dedim ya, birisine bir şey olsa o grupta neler eksilecek bildik hep.
Ay alt tarafı bir dizi, fazla mı duygusalım?
Ama seviyorum orabonilerimi napiyim ^=^
Okurken benimle dalga geçiyosan teessüf ederim canım okur hahaha^^
Dizinin güzel yanı, bir dolu kahramanlığın, aksiyonun, aşkın yanı sıra komedi de unutulmamıştı. Bilirsiniz böyle dizilerde, her şeyin ağırlaşıp insanın ruhunu sömürmemesi için bir doz komedi lazımdır hep. Çok çok güzel bir komedi vardı kendi içerisinde.
Mekanlar, kostümler falan offff yani! Bahsetmeme gerek yok kusursuzdu. Ayrıca öyle dövüş sahneleri vardı ki, adeta bir dans koreografisi gibi tasarlanmıştı.
Sonra bazı sahneler mükemmel görsel efektler içerirken, bazıları görsel efekt zannedilecek kadar mükemmel çekilmiş gerçek sahnelerdi. Yani inanılmaz emekler harcanmış, çok başarılı bir diziydi.
Şu anı izlerken "Bir daha böyle olamayacaklar kesin -_-" diye üşündüm de çok canım acıdı be |
Dizinin beni en çok korkutan yanı sonuydu açıkçası. Böyle büyük fedakarlıklar ve en önemli karakterleri kayıp vererek mutlu sona ulaşılır ya, öyle bir şey bekledim. Çok korktum. Ama senaristlere teşekkür maili falan göndermek istiyorum. Hem musmutlu bir sondu, hem de dizinin kalitesinden ve senaryonun gidişatından bir damla ödün vermemişlerdi.
ÇOK BEĞENDİM!
ÇOK!
Sevgili okur,
Bol İkhwa-ri ekibinin fotoğraflarıyla dolu, aşırı duygusallı bir yazı okudun. Kusuruma bakma beğenmediysen.
Ama beni bilen bilir. Diziyi çok sevince dibine kadar bağ kuruyorum karakterlerle. Bunu da çok sevdim, tüm İkhwa-ri ekibiyle arkadaş oldum kendi içimde. Onların yoluna destek oldum, içim içime sığmadı onlar şu şarkıyı söylerken:
Bu da aynı şarkı dizideki bir sahnede söylenirken:
Şarkı değil de adeta özgürlük marşı gibi bir şey.
Şu yazıya koyduğum şarkıları, diziyi izlemeden bile dinleseniz içinde bir şeyler fokurdamaya başlıyor insanın. O yüzden diziyi izlerken dinleyin bir de... Diğer şarkıları da dinleyin bir de...
Sevdim diye işte uzun uzun anlatasım var belli. Siz bi göz atın derim ben...
2008 dizisi Hong Gil Dong'da, Hong Gil Dong'u canlandıran Kang Ji Hwan'dan sonra şimdi bu dizide efsanevi Hong Gil Dong'u canlandıran Yoon Gyun Sang'a saygılar!!! Ufak tefek rollerden sonra büyük saygımı kazandı gamzeli tombul yanak^^